Bazalt Taşının Jeolojik Yapısı
- 6 Nisan 2016
BAZALT TAŞININ JEOLOJİK YAPISI
Bazalt volkanik bir kaya kütlesidir. Siyah bir renge sahip olan bazaltın bilinen en önemli özelliği ise altıgen şeklinde büyük sütunlar meydana getirebilmesidir. Bu özelliğini mağma akıntılarının büzülmesinden almakta olan bu değerli taş sert ve dayanıklı olma özelliğine de sahiptir.
Sert ve dayanıklı olması sayesinde günümüzde kaldırım, demiryolu ve köprü inşalarında sıkça kullanılmaktadır. Yeryüzünün tamamında bol miktarda bulunan bazalt taşı pek çok ülkenin çorak arazilerini de örtmektedir. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri ve Hindistan’da yaklaşık olarak 300.000 kilometrekarelik alan bazalt taşı ile örtülmüş durumdadır.
Ülkemizde özellikle İç Anadolu Bölgesi ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bol miktarda bulunan bazalt taşı işlendikten sonra günümüzde sadece inşaat alanında değil, peyzaj ve mimarlık alanında da kullanılabilmektedir.
Bazalt suya, donmaya, darbelere ve sürtünmeye son derece dayanıklı bir taş olduğundan dolayı günümüzde özellikle alışveriş merkezlerinin dış alanlarında, parklar da ve dinlenme alanlarında sıklıkla kullanılmakta olan bir malzemedir.
Renk değiştirme özelliğinin bulunmaması, asitlere karşı dayanıklı olması temizlenmesini kolaylaştırmakla birlikte, leke tutmasının da önüne geçmektedir.
Bazalt taşı jeolojik yapısı gereği gözenekli ve gözeneksiz olarak iki gruba ayrılmaktadır. Gözenekli taşın işlenmesi ve şekle girmesi gözeneksiz taşa göre daha kolay olduğundan peyzaj ve mimarlık işlemlerinde gözenekli taş kullanılmaktadır. Ancak inşa işlerinde dayanıklılık ve sertlik gerektiğinden dolayı daha çok gözenekli bazalt taşı tercih edilmektedir.
Bazalt taşının darbelere dayanıklılığını ölçmek için şahmerdan denilen bir alet kullanılmaktadır. Bu alet sayesinde bazalt taşının ne kadar dayanıklılığa sahip olduğu ölçülebilmekte ve yapılan bu ölçümler sayesinde bazalt taşının niteliği ortaya çıkarılabilmektedir.
Bazalt taşı yeryüzünde mermerden sonra en sert ve en dayanıklı taş olma özelliğine sahiptir. Bu özelliği sayesinde özellikle eski yapılarda sıklıkla kullanılmış olup, günümüzde de pek çok binanın yapımında belirli oranlarda kullanılmaktadır.