Bergama Granit Taşının Jeolojik Yapısı
- 2 Nisan 2016
BERGAMA GRANİT TAŞININ JEOLOJİK YAPISI
Doğada bulunan en sert taşlardan birisi olan granit, aynı zamanda yeryüzünde en yaygın alanda çıkartılan taştır. Türkiye’de özellikle Kapıdağı Yarımadası’nda, Edremit ve Bergama ilçelerinde çıkartılan granit taşı, binaları dış etkenlerden, ısıdan ve soğuktan koruması, özel bir bakıma gerek duyulmaması, kolay temizlenmesi, basınca çok dayanıklı olması ve cilalandığında aldığı parlak rengi sebebiyle inşaatlarda ve iç dekorasyonda sıklıkla tercih edilmektedir. Bugün yüksek teknolojik aletler ile istenilen boyutlarda ve kalınlıkta kesilebilmektedir.
Bergama Graniti’nin jeolojik yapısında; esas bileşen olarak granite rengini veren feldspat plajioklas, ortoklas ve en az %20, en fazla %40 oranında kuvars bulunur. Yapısında bulunan yan mineraller ise mika, hornblend, turmalin, muskovit, biyotit, amfibol, piroksen ve fayalittir.
Granitin içeriğinde bulunan feldspat plajioklas oranı yükseldiğinde rengi kırmızıya döner, biyotit ve hornblend oranı artarsa açık griden koyu griye doğru çeşitlenebilir. Granitin çıktığı kaynakta, damarının ve dolayısıyla jeolojik yapısının çok değişken olmaması, çıkarılan taşın kalitesi açısından önemlidir.
Granit taşı, aslında genel adıyla mermer olarak bilinen sert kayaç taş ailesinin bir çeşitidir. Mermer doğada bulunan kalkerlerin yeraltında ısı ve basıncın da yardımıyla değişim geçirmesi ile oluşur. Kalsit taneciklerinden oluşan bu kalkerler, aralarındaki boşluklar ortadan kalkınca tamamen sertleşir ve sıkışır. Granitler ise bu kalkerler oluşurken ortaya çıkan yeraltı suları ile etkileşime geçer. Magmatik kayaç olan granit, doğada dayk, silis ve batolitler halinde bulunur. Sertlik yapısı 7 mohs olarak ölçülür.
Kırma taş ve blok taş olarak iki şekilde kullanılan Bergama Granit taşı, günlük kullanımda ısıyı ve soğuğu geçirmediği ve çok dayanıklı olduğu için binaların dış kaplamasında, asitlerden etkilenmediği için mutfak ve banyo tezgahlarında ve yer döşemelerinde sıklıkla kullanılmaktadır.